30 Kasım 2015 Pazartesi

Güle Güle Sonbahar


Merhabalar! Bugün hava gerçekten soğuk. Öğlen kızımı okula bıraktıktan sonra semtimizdeki sosyete pazarına gideyim dedim. Oraya kadar gitme bahanesine yürümüş de olurum diye düşündüm. Hava bir güneşli bir bulutluydu ama, ben giderken güneş açmıştı. Fakat hava bayağı serindi. Bu gün ilk kez kızımla, berelerimizi taktık. Ancak orada dolaşıp da, çıkınca sert bir rüzgarla karşılaştım. Boş bulunup ayyy havaya ne olmuş böyle deyince, etrafımdan çok soğuuuk diyen bayanlar oldu. Hava üzerine birkaç kişiyle kısaca sohbet edip eve döndüm. 

Bu yıl kasım ayı güneşli ve ılık geçti. Ama sonbahar bizi son gününde kışa hazırlayıp gitti :) Ben de sizlere cumartesi günü çektiğim birkaç fotoğrafı yayınlamak istedim. O gün hava günlük güneşlik ve ılıktı. Ama sarı yapraklar çok hoşuma gitti. 

İşte sarı sonbahar...



                                                     





Bu kış çok sert geçecek diyorlar. Bakalım, zaman bize ne gösterecek. Ben yetişemedim. Ama acilen yeni bereler örmem lazım. Kızım da, ben de aynı bereleri kullanmaktan sıkıldık. Hepinize güzel bir hafta diliyorum...

29 Kasım 2015 Pazar

Bloğum 1 Yaşında



Merhabalar! Hepinize iyi pazarlar diliyorum. Bugün bloğum 1 yaşını tamamladı. Zaman nasıl da çabuk geçiyor. Bu süre içinde neler neler oldu, kimler geldi geçti hayatımızdan... 



Geçirdiğim sıkıntılı günlerin ardından, elektronik günlük amaçlı başladım yazılarımı yazmaya. Burada çok güzel insanlarla tanıştım. Çoğunun blog geçmişi uzun yıllara dayanıyordu. Ama hiçbiri böbürlenmedi. Kucak açtılar bana :)) 

Blog dostluğu gerçekten başkaymış. Blog yazma alışkanlığı da öyle... Zaman zaman yazılarımı aksatsam da aklım hep buralarda oluyor. Dostlarımı özlüyorum. Burada sizlerle yazışırken, sizleri ziyaret ederken tek tek evlerinize gelmişim de, karşılıklı çay kahve içiyormuşum gibi hissediyorum. 

Tabii ziyaretçilerimi de unutmamak gerek. Dünyanın dört bir yanından ziyaretime gelen siz dostlarım, beni çok mutlu ediyorsunuz.

Bu bir yıl içinde yanımda olduğunuz için hepinize tek tek teşekkür ediyorum. Görüşmek üzere...



27 Kasım 2015 Cuma

Sevgi Kamelyaları - Kimberly W. Holt


Merhabalar! Bugün kapağına ve kokusuna vurulduğum bir kitaptan söz etmek istiyorum. Bu kitabı nisan ayında almıştım. Ama ancak geçenlerde okuyabildim. Kitabın kapağı tam da baharı çağrıştırıyor. Ayrıca güzel kokusu ve kelebekli ayracıyla insana neşe veriyor.


Aslında kitabın dili çok basit. Sanırım öykünün, 12 yaşındaki bir kızın ağzından anlatılıyor olmasından kaynaklanıyor. Bunun dışında çok duygusal bir kitap. Ergenliğe yeni girmiş bir genç kızın, herkesten farklı olan anne ve babasıyla olan ilişkisi; onları çok sevmesine rağmen, davranışları yüzünden onlardan utanması... Aklı başındaki büyükannesi ve hayran olduğu, şehirde yaşayan teyzesiyle olan ilişkileri... Ama en önemlisi ailenin önemi, her şeye rağmen aile bireylerinin birbirlerini sevmelerinin, kenetlenmelerinin her zorluğun üstesinden gelebileceği anlatılıyor. Kitabın ilerleyen bölümlerinde annenin neden bu hale geldiğini öğrendiğinizde çok duygulanıyorsunuz.

Her bölümün başında ünlü yazar ve düşünürlerden alıntılar yapılmış. İşte bunlardan birkaçı...

- Bir aileyi ayakta tutan sadece gerçek sevgidir...
- Sevgisiz bir saray, eski bir kulübeden farksızdır; içinde sevgi olan küçük bir barakaysa, ruh için bir saraydır...
- Bir annenin sevgisi basittir. Gönlünden sakin bir ırmak gibi kolayca süzülür...
- Sevgiyi yüreğinden eksik etme. Sevgisiz yaşam, bütün çiçeklerinin ölmüş olduğu güneş olmayan bir bahçe gibidir...( Oscar Wilde )
- Sevgi insanları iyileştirir, hem verenleri hem de alanları...( Dr. Kari Menninger )
- Aynı dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler...(Mevlânâ)
- Anneler her şeyi görmeseler bile, kalpleriyle duyarlar...( Alekseyeviç Ostrovski )

Hangisini eleyeceğimi bilemedim. Hepsi de çok güzel ve anlamlı sözler. Ama tamamını da yazamam değil mi? Artık kitapta diğerlerini de okursunuz....


ARKA KAPAK


Tiger büyükannesi ve normal olmayan anne babasıyla küçük bir kasaba olan Saitter'da yaşamaktadır. Teyzesi Dorie daha bir şehirli hayatı yaşamakta ve ara sıra onları ziyarete gelmektedir. Büyükannesi evi çekip çevirmede, babası oranın en zengin toprak sahiplerinin birinin bahçelerinde çalışmaktadır.

Bir gün bir fırtına kopar... Bunu babası önceden tahmin etmiştir.
Çalıştığı seranın 8 yıldır emek verdiği ' Louisiana Hanımefendileri' adlı
kamelyaları bu fırtınadan kurtarır. Diğer taraftan annesinin fırtınada hayatını
tehlikeye atma pahasına bile olsa Tiger'ı aramaya çıkması, Tiger'ın ondan 
beklediği sevginin en büyük göstergesi olmuştur.

Tiger sonunda ailesi ile gurur duymaya başlar ve teyzesi ile şehre gitmek 
istemediğini belirtir, kasabada ailesiyle kalır.

Rüzgârı dinliyorum; diyor ki, nefes al...
Bedenine, zihnine ve ruhuna iyi bak...
Doğru zamanı bekle
Sakin ol,
Yüreğinin sesini dinle
Affet!..


Evet... Arka kapaktaki bu sözler de insanın kulağına küpe olması gereken cinsten değil mi? Ben, basit diline rağmen sevdim. Kendimi Tiger'ın günlüğünü okuyormuşum gibi hissettim. Sevdiklerimizle aramıza uzak mesafeler koymamamız gerektiğini hatırlatan, sıcak bir aile romanı. 

Şu anda Annemden Kalanı okuyorum. Aslında şimdiye kadar biterdi. Ama beni duygusal açıdan biraz zorladı açıkçası. Ben birkaç sayfa daha okumaya gidiyorum. Hepinize iyi hafta sonları...


20 Kasım 2015 Cuma

Hastaya Yolcuya Tavuk Çorbası


Merhabalar! Sanırım şu günlerde hasta olmayan yok. Biz de evcek sürünüyoruz. Ben de, çoğunuzun bildiği bu tavuk çorbasını yapayım dedim. 



Basit ama etkili bir çorba. Yalnız ben şifa niyetine o kadar çok sarımsak koydum ki; şu an eve birisi gelse sarımsak kokusundan bayılabilir :)) Aslında bu ara hemen hemen pişirdiğim her şeye koyuyorum. Sarımsak doğal antibiyotik biliyorsunuz...

Gelelim çorbamızın tarifine... Ben bütün tavuk haşladım. Bir kısmını öyle tükettik. Yarım göğüs etini de çorba için ayırdım. Siz dilerseniz but kısmını da kullanabilirsiniz. Tencerenizin büyüklüğüne göre 5 - 6 bardak tavuk suyunu kaynattım. İçine ince ince didiklediğim tavuk etlerini koydum. Büyük bir bardak yoğurtla, tepeleme 2 yemek kaşığı unu çırptım. Daha koyu bir kıvam isterseniz 3 kaşık da koyabilirsiniz. Ben tam buğday unu kullandım. Bolca ezilmiş sarımsak ekledim. Sonra yoğurt ve un karışımına, bir kepçe yardımıyla kaynattığım tavuk suyundan yavaş yavaş ekledim. Tabii yoğurdu karıştırmayı unutmadım ki, yoğurdumuz kesilmesin. Karışım ılınınca yavaş yavaş kaynamakta olan çorbama ekledim. Kaynayana kadar karıştırmayı ihmal etmeyin. Sonra içine bol miktarda maydanoz doğrayıp, tuz ilave ettim. Biraz daha kaynayınca çorbanız hazırdır.




Benim mideme dokunduğu için ekleyemedim. Ama üzerine bol karabiber ya da pul biber ekleyerek hem lezzetini, hem de etkisini arttırabilirsiniz. Denemek isteyenlere afiyet olsun...


18 Kasım 2015 Çarşamba

Örgüde Klasik Yelek Kolu Nasıl Kesilir


Merhabalar! Yine arayı açtım değil mi? Yaklaşık bir aydır bilgisayarım tamirdeydi. Hatta son iki yayınımı telefondan yaptım. Ama bu şekilde çok zor oluyor. Atlamak istemediğim iki günü andım ve diğer yayınları yapabilmek için bilgisayarımın gelmesini bekledim. Ayrıca bir aydır griple boğuşuyorum. Nedense bu yıl bağışıklık sistemimi toparlayamadım. Bir ay içinde iki kez grip oldum. Hâlâ da öksürüyorum. 

Bileğimdeki sorun nedeniyle eskisi gibi örgü öremiyorum. Kendime ev içinde giymek için basit bir yelek örüyorum. Onun kolunu keserken aklıma geldi. Muhtemelen pek çoğunuz bu kol kesimini biliyordur. Bana da, örgü örmeyi öğrenirken rahmetli babaannem öğretmişti. Ben de, yeni öğrenenlere bir faydam dokunur belki diye fotoğrafladım.

Örgünüzün boyunu istediğiniz gibi ayarlayın. Ben arka için anlatacağım. Önler için aynı işlemi tek taraflı yapacaksınız. Koltuk altına geldiğinizde şişinize 6 ya da 8 ilmek atın. Ben yetişkin için örüyorsam 8 ilmek atarım.



Sonra lastik kısmını hangi örnekte ördüyseniz, o şekilde 7 ilmeği örün. Ben lastik örmeyi tercih ettim. 8. ilmekle, örgünün ilk ilmeğini birlikte örün. Bu sizin kol kenarına yaptığınız lastiğin son ilmeği olacak.


Sonra ilk ilmeği sıkıca örerek geri dönün. Yani bu 8 ilmek bitene kadar gidip gelip 8 ilmeği öreceğiz.


Bu şekilde, her seferinde ana örgümüzden de birer ilmek alarak, 8 ilmek bitene kadar örün. Böylece az önce arttırdığımız 8 ilmeği kesmiş olduk.




Daha sonra 9. kez 8. ve 9. ilmekleri birlikte alarak örün. Ama artık geri dönmeden sıranın sonuna kadar örün. Bu sefer aynı işlemleri diğer taraf için uygulayın. Burada da 8 sıra ördükten sonra, 9. sırada 8. ve 9. ilmeği birlikte örerek sıranın sonuna kadar devam edin. Artık toplamda arttırdığımız 16 ilmeği ve fazladan 2 ilmek kesmiş olduk. Bir sıra hiç kesmeden gidip gelin. Tabii bu arada başlardaki 8'er ilmeği lastik ( ya da hangi örnek yaptıysanız) örmeyi unutmayın. Sonraki sırada yine her iki tarafta 8. ve 9. ilmekleri birlikte alarak eksiltme yapın. Sonra yine eksiltmeden gidip gelin. Daha sonra yine aynı şekilde eksiltin. Bu işlemi 2 - 3 kez tekrarlamanız yeterli olacaktır. Ama en doğrusu üzerinize tam olan bir yelek ya da hırkaya ölçerek örmeniz olur. Özellikle yeni öğrenenler için bu yöntem daha güvenilirdir.

Eksiltmeniz bittiğinde örgünüz böyle görünecek.



Bundan sonra istediğiniz kadar örüp, yaka ve omuz kesebilirsiniz. Denemek isteyenlere kolay gelsin.

Görüşleriniz Benim İçin Değerlidir!

Zaman ayırıp, yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Yorumlarınız onaylandıktan sonra görüntülenecektir. Reklam ve hakaret içeren yorumları yayınlamıyorum. Düşüncelerinizi bekliyorum...